NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-MUHAREBE

<< 1096 >>

DEVAM: 2- Adam Öldürmenin Vebali

 

أخبرنا حاجب بن سليمان المنبجي قال حدثنا بن أبي رواد قال حدثنا بن جريج عن عبد الأعلى الثعلبي عن سعيد بن جبير عن بن عباس أن قوما كانوا قتلوا فأكثروا وزنوا فأكثروا وانتهكوا فأتوا النبي صلى الله عليه وسلم قالوا يا محمد إن الذي تقول وتدعوا إليه لحسن لو تخبرنا أن لما عملناه كفارة فأنزل الله عز وجل والذين لا يدعون مع الله إلها آخر ولا يقتلون النفس التي حرم الله إلا بالحق ولا يزنون إلى فأولئك يبدل الله سيئاتهم حسنات وكان الله غفورا رحيما قال يبدل الله شركهم إيمانا وزناهم إحصانا ونزلت قل يا عباد الذين أسرفوا على أنفسهم الآية

 

[-: 3452 :-] ibn Abbas der ki: Bir topluluk aşırı bir şekilde kan dökmüşler, aşırı bir şekilde zinaya bulaşmışlar ve aşırı bir şekilde de küfre batmışlardı. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip:

 

"Ey Muhammed! Anlattığın ve kendisine davet ettiğin şey haktır. Peki, bizim bu yaptıklarımızın bir kefareti var mı?" diye sordular. Bunun üzerine: "Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır. Ancak tövbe ve iman edip salih amel işleyenler başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." (Furkan 68-70) ayetleri nazil oldu. Bu ayetlerle de tövbe ve iman edip salih amel işleyenlerin şirklerinin imana, zinalarının da meşru bir ilişkiye dönüştürüleceği belirtildi. Yine bu konuda şu ayet de nazil oldu: "De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Zümer 53)

 

11385. hadiste yine gelecektir. - Mücteba: 7/86; Tuhfe: 5547.

 

Diğer tahric: Buhari (4762), Müslim (122) ve Ebu Davud (4274)

 

 

أخبرنا الحسن بن محمد الزعفراني قال حدثنا حجاج بن محمد قال بن جريج أخبرني يعلى عن سعيد بن جبير عن بن عباس أن ناسا من أهل الشرك أتوا محمدا فقالوا إن الذي تقول وتدعوا إليه لحسن لو تخبرنا أن لما عملنا كفارة فنزلت والذين لا يدعون مع الله إلها آخر ولا يقتلون ونزلت قل يا عباد الذين أسرفوا على أنفسهم

 

[-: 3453 :-] ibn Abbas der ki: Müşriklerden bir topluluk Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yanına gelip: "Ey Muhammed! Anlattığın ve kendisine davet ettiğin şey haktır. Peki, bizim bu yaptıklarımızın bir kefareti var mı?" diye sordular. Bunun üzerine:

 

"Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır. Ancak tövbe ve iman edip salih ameller işleyenler başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." (Furkan 68-70) ayetleri nazil oldu.

 

Yine bu konuda şu ayet de nazil oldu: "De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Zümer 53)

 

Mücteba: 7/86; Tuhfe: 5652 .

 

Diğer tahric: Buhari (4762), Müslim (122) ve Ebu Davud (4274)

 

 

أخبرنا محمد بن رافع حدثنا شبابة بن سوار قال حدثني ورقاء عن عمرو عن بن عباس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال يجيء المقتول بالقاتل يوم القيامة ناصيته ورأسه في يده وأوداجه تشخب دما يقول يا رب قتلني حتى يدنيه من العرش قال فذكروا لابن عباس التوبة فتلا هذه الآية { ومن يقتل مؤمنا متعمدا } قال ما نسخت منذ نزلت وأنى له التوبة

 

[-: 3454 :-] ibn Abbas, Hz. Peygamber'in (s.a.v.): "Kıyamet gününde öldürülen kişİ boynundan kanlarz akarakı katilinİn perçemİnden ve başından tutmuş bir şekilde huzura çıkar. «Rabbim! Bu kişi beni öldürdü!» diye şikayette bulunup Arş'a kadar yanaşır" buyurduğunu bildirir.

 

Ravi Amr der ki: Bunu aktaran ibn Abbas'a, katil kişinin tövbe edip edemeyeceği konusunu zikrettiklerinde: "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir ... " (Nisa 93) ayetini okudu ve: "Başka bir ayetle hükmü neshedilmedi. Bunun için tövbesi nasıl kabul görsün ki?" dedi.

 

Mücteba: 7/87; Tuhfe: 6303.

 

3450. hadiste tahrici yapıldı. 3448. hadisin de tahricine bakınız.